’’UNUTMAK’’ BEN DE...
’Vazgeçmek’ de..
’Yeniden sevmek’ de..
Ne unutabiliyorum, ne vazgeçebiliyorum ne de yeniden sevebiliyorum..
Debelenip duruyorum...
Benim yanında duranlar..
Arkadaşlığını, dostluğunu paylaşanlar diyor ki;
Seni sevmiyor, istemiyor
Sen de isteme sen de sevme…
Saplantın olmuş, (en çok bu söze canım yandı.)
Oysa, neyse…
Acıyorlar, acıtıyorlar…
Rahmetli annem; arkadaşları arasında derdi olan biri için ‘iyileştiremediğimizde o gece uyuyamazdık’ derdi..
Şimdi; öğüt veren verene …
Nasıl çare oluruz diyen mi? geçiniz.
Dostluk arkadaşlık eskide kalmış…
O zaman sevenler koşulsuz sever miş...
‘Ama’y mış, ‘lakin’ miş, yok muş…
Ben oğlumu, oğlumun annesini amaymış lakin miş düşünmeden çok sevdim. seveceğim de...
Ben de laf ağızdan değil yürekten çıkar.
Şifa istemem balından
Bırak beni bu halımdan
Razıyım açan gülünden
Yeter dikenin batmasın…
Bu türküyü her dinlediğimde içimde biriktirdiklerim söyleyemediklerim gözlerimden dökülür.
yine dinledim yine tutamadım kendimi...
yine yağmur oldum, rakı bardağıma döküldüm...